Görkem Ulug Bilişim Tarafından özenle hazırlanan yepyeni bir siteye hoşgeldiniz. Tıklayın
reklam



anlikhaberler

gungormenli

Askerle oynamayın



Genelkurmay dün “asker üstünden siyaset” yapmamaları için AKP ve CHP’ye açık mesaj gönderdi.

İki partinin genel başkan yardımcıları tarafından verilen demeçlerin çelişkisine şu ifadelerle dikkat çekildi:

“Her vesileyle TSK’nın siyaset dışında kalması gerektiğini savunan bu siyasilerin TSK’yı günlük siyasi tartışmaların içerisine çekme gayretleri üzüntüyle izlenmektedir.”

Genelkurmay’ın açıklaması şöyle bir uyarı da taşıyor:

“Çevremizde sonu belli olmayan istikrarsızlıkların yoğunlaştığı bir dönemde (...) TSK’nın siyasi tartışmalara konu edilmesi ne ülkemize ne de herhangi bir siyasi görüşe fayda sağlayacaktır.”

Söz konusu demeçleri CHP’li Süheyl Batum ile AKP’li Ömer Çelik verdiler. Çelik “28 Şubat ve 27 Nisan başarılı olsaydı Mısır’daki yürüyüşler burada da olurdu” demişti.

Genelkurmay’ın Ömer Çelik’in sözlerini denge kurmak amacıyla kaynak gösterdiğini asıl hedefin CHP’li Batum olduğunu anlamak zor değil. Çünkü Batum’un sözleri gerçekten hazmı zor ifadeler taşıyor:

“Koca bir askeri yıktılar, meğer kâğıttan kaplanmış!”

Bazı iktidar mensupları gündüz bile kâbus görüyor. O kâbuslar askeri darbe kuruntusudur.

Anlaşılıyor ki Batum’un sözlerini bu kompleksle yorumlayıp ana muhalefetin etkili bir ismini hedef tahtasına oturtmanın fırsatı olarak değerlendirmek istediler.

Bülent Arınç, Batum’un asker darbe yapmadığı için böyle konuştuğunu söylerken Süheyl Batum’un aklından geçenleri okuyor!

Sözde Batum bu sözleri ile askere “Ne güne duruyorsunuz? Bu AK Parti iktidarını niçin indirmediniz? Nedir bu yaptığınız?“ diyormuş.

Evet, CHP’li Batum’un sözlerinde bir “yazıklar olsun” sitemi var ama o sitem hangi sebebe dayanıyor; kendi ağzından dinlemek gerekmez mi?

CHP’nin ve kendisinin asla darbe özlemi içinde olmadığını, olamayacağını belirten Batum, tartışma yaratan sözlerine şöyle açıklık getiriyor:

“Benim istediğim şu:

Böyle büyük bir kurumun, hukuksuzluklara karşı en azından bunların hukuksuzluk olduğunu söyleyebilmesi lâzım..”

CHP kurum olarak böyle bir tartışmanın dışındadır. Peki birey olarak Batum yöneltilen ağır suçlamaları hak ediyor mu?

Aynı gazetede yıllarca yazı yazdık, onu tanıyorum.

Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne adanmış inançlı kişiliğine kefil olabilirim.

Yeni bir siyasetçinin velev ki kastını aşan ifadesinden linç gerekçeleri ve infaz ayinleri düzenlemek hiç kimseye bir menfaat sağlamaz.

Genelkurmay’ın açıklamasını herkes bir kez daha dikkatle okusun!

Adalet gelsin de...

Özel yetkili savcılık, Hrant Dink cinayeti soruşturmasında ihmali bulunduğu öne sürülen otuza yakın kamu görevlisi hakkında soruşturma başlattı.

Bu adımın atılması, adaletin tecellisi ve yargıya olan güvenin tekrar uyanması bakımından önemli bir şanstır.

Bu şansı keşke kendi yargımız, Yargıtayımız yaratmış olsaydı. Adaleti arayan yolu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açmıştır.

Çünkü verdiği kararla Dink davası sürecinde gerçek sorumluların ortaya çıkarılması için yeterli özenin gösterilmediğine hükmetmiştir.

Her halde AİHM kararı şimdi işin ciddi tutulmasında önemli katkı sağlayacaktır.

Bizim Yargıtayımızın eksik bıraktığı rolü AİHM’nin yerine getirmesi, yani yargımızın böyle bir davada bile dış desteğe muhtaç olması üzücüdür.

Ama ne yapalım; adalet gelsin de nereden gelirse gelsin!
Bugün 17 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!

Sizden Gelenler-Ziyaretçi Defteri

Bu bölümde sitemizi ziyaret edenlerin yorumları gözükecektir.


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol